Covid-19 olarak
adlandırılan salgın, birey ve toplumları çok boyutlu etkilemeye devam
etmektedir.
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yapmış olduğu açıklamalarda,
insanların pandemi döneminde eve kapanmasıyla sosyal ve hatta psikolojik
izolasyonun oluştuğu ve bunun kişiler arasında uzaklaşma, yabancılaşma, içe
kapanma ve dolayısıyla tartışmalarla sonuçlandığına işaret etmektedir. Yazar,
iletişimde ses tonlarının yükseldiğini, aile içi tartışmalar yaşandığını, aile
içi şiddete varan olaylar yaşanmaya başlandığını ve tüm bu yaşananların aile
içerisindeki krizin uzantıları olduğunu belirtmektedir. (Tarhan, 2020).
Tarhan’ın açıklamalarını gerek etrafımızdaki insanların yaşadıkları sorunları
dinlerken gerek kendi aile içi yaşadığımı sorunları düşündüğümde çok doğru
buluyorum. Anne ve baba olarak çalışma şeklimiz ve sosyal hayatımızın
değişimini Karaca’nın oyunlarını gözlemleyerek anlıyorum. Oyunlarında sürekli ya
telefonla konuşuyor ya da bilgisayar başında toplantıdayım diyor. Evin içinde hep
birlikte olduğumuz zamanlar da bile evde saatlerce yalnız kalıyor.
Pandemi sürecinde aile içi görev ve sorumluluklarımızın yenilerine
adapte olamamak, aile içi tartışmaları peşinde getiriyor. Problemlerle baş
etmenin en temel yolu çok sık kullanmasak da güvenli ve açık iletişimi kurmak. Biz
aile olarak bu süreçle baş etmek ve herkesin ruh sağlığı için yenilenmiş görev
ve sorumluluklarımızı belirlemek oldu.
Pandemi süreci ile ne kadar yaşayacağımızda belli değil. Çocuklarımızın
evde yalnızlaşmasını engellemek için çalışma programlarımızı düzenledik. Ve en
önemlisi aile de yaşayan tüm bireylerin birlikte vakit geçirmesi konusunda planlamalar
yaptık. Günde 30 dakika ailecek vakit geçirebilirsek, pandemiden daha az hasar
almış bireyler yetiştirmiş olabiliriz.
Yorumlar
Yorum Gönder